İnsanlığın ve diğer tüm canlıların temel yaşam faktörlerinin en önemlileri arasında yer alan çevre, korunduğu ve yaşadığı sürece canlılara güzellikler sunmaya devam edecektir. Çevre korumacılığı hakkında en büyük rol, akıl ve duygu yönetimini yeryüzünde en iyi kullanan insanoğluna düşmektedir. Çevre bilinci konusunda proaktif adımlar atmanın, önce kendimizi sonra ise sosyal çevremizi duyarlı hale getirmektir. Bu konuda bilinçli insan topluluklarının sayısı ne kadar fazla olursa çevreye gösterilen duyarlılık o denli yaygınlaşacaktır.
Gezegenimizin sürdürülebilirliğini korumak ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak, bugün yaşayan bizlerin elindedir. İnovasyon ve sürdürülebilirlik konusundaki bu hassasiyet büyük kitlelere sahip kanaat önderleri ve büyük kurumlarca ne kadar benimsenirse sesi o kadar fazla duyulacaktır. Kurumların çevre duyarlılığı ve bu duyarlılığı destekleyici nitelikte olan kampanyaları, tüketiciyi ve toplumu harekete geçirebilecek güce sahiptir.

Çevre Bilinci Nedir?

Çevre bilinci; çevre faktörlerinin yaşam kalitemizi ne kadar etkilediğini ve çevresel farkındalık ile doğayı korumanın önemini kavramış olmaktır. Yeryüzünün varlığını sürdürebilmesi adına edinilmesi büyük önem taşıyan bu bilinç, insanların çevreyi beşeri felaketlerden koruma sorumluluğudur. Çevre bilincine sahip bir insan, insani yapıların kontrol altında tutulmamasının, çevreyi ve dolaylı olarak insanları olumsuz olarak etkileyeceğini farkındadır ve eylemlerini buna uygun seçer.

Çevre bilincine sahip insanlar “çevreci” olarak tanımlanabilir ve çevreye zarar veren ve sorun niteliği taşıyan oluşumları farkındadırlar. İşte çevremize zarar veren en önemli unsurlar:

  • Petrol Sondajı: Petrol sızıntılarının neden olduğu su kirliliği, açık deniz ve okyanus yaşamına ait canlıların yaşamını tehdit etmektedir. Petrol sondajı, aynı zamanda küresel ısınmayı hızlandırmakta ve atmosferik karbondioksiti artırmaktadır. Bu durum su canlıları ile birlikte insan sağlığını da son derece olumsuz etkilemektedir.
  • Yeşil Alan ve Ağaçların Yok Olması: İnsanın yerleşim alanını genişletmesi ve ağaçlardan yararlanma isteği sonucu, ormanlar ve pek çok yeşil alan yok olmaktadır. Bu durum yaban hayatına ait canlıları tehlikeye atmakta ve aynı zamanda ağaçlarla birlikte yeryüzündeki oksijen miktarını azaltmaktadır.

Çevre Bilinci Neden Önemlidir?

Çevrede oluşabilecek olan kirlilik, yalnızca doğayı yok etmekle kalmayıp insan ve diğer canlıların sağlığını da tehdit etmektedir. Çevre kirliliğinin ne kadar ciddi boyutlara ulaşabileceğini yakından gözlemlemek adına, insan sağlığına etkilerine mercek tutmak faydalı olacaktır.

Çevre kirliliğine en büyük örneklerden biri olarak gösterilebilecek bir olay varsa o da sera gazı konsantrasyonlarının artışı ile küresel sıcaklığın tetiklenmesidir. Yeryüzünün en büyük felaketlerinden biri olarak kabul edilen küresel ısınma, beraberinde birçok sorunu da getirmektedir. Bu sorunlardan bazıları aşağıda belirtildiği şekilde sıralanabilir:

  • Buzulların erimesi ile bölgede yaşayan hayvanları neslinin tükenmesi ve hızla artan kuraklık.
  • Denizin seviyesinin yükselmesi ve kıyı taşkınlarına neden olması.
  • Sıcak hava dalgaları ve zamansız ve şiddetli gerçekleşen yağışlar ile tarım ve balıkçılık sektörünün zarar görmesi.

Kurumlarda Çevre Bilinci Nasıl Oluşturulur?

Birey olarak bilinçlenmenizin ardından, içinde bulunduğumuz topluma bu bilinci aşılamak oldukça büyük bir adımdır. Bu noktada farkındalık sağlamak adına çalıştığınız veya yöneticisi olduğunuz kurumda, bazı değişiklikler için fikir sunabilir, öncü olabilirsiniz. Kurumunuza çevre bilincini aşılamanın bazı yolları aşağıda belirtildiği gibidir.

1. Kâğıtsız Ofis Düzenini Benimseyin

Teknolojinin ilerlemesi ile not etme ve yazışma alışkanlıklarımız için kâğıda ihtiyacımız kalmadı. Siz de kurumunuzda çevrimiçi iletişim kanallarını benimseyerek ve çalışma arkadaşlarınızı bu konuda teşvik ederek, kâğıt kullanımını azaltabilirsiniz. Bunun yanı sıra faturalandırma konusunda dijitalleşerek de kâğıt israfından kaçınabilir, ağaçları korumak adına bir adım atmış olabilirsiniz.

2. Geri Dönüşüm Planı Hazırlayın

Çevre bilincine sahip bir bireyin desteklemesi gereken en büyük oluşum, geri dönüşüm projeleridir. Siz de kurumunuz içerisine yerleştireceğiniz bir geri dönüşüm kutusu sayesinde, belirli dönemlerde geri dönüşüm kuruluşlarına katkıda bulunabilir, çevreye zararlı sıfır atıkla yaşamınızı sürdürebilirsiniz. Bu atılabilecek en büyük ve önemli adım, plastik su şişesi atıklarının dönüşümüne katkıda bulunmaktır. Kullanmış olduğunuz plastik su şişelerinin düzenli olarak ayrıştırılarak geri dönüşüme gönderilmesi, sağlıklı bir çevre için büyük oranda etki sağlayacaktır.

3. Kullanılmayan Cihazları Geri Dönüştürün

Elektronik atık, çevre kirliliğine mahal olan en tehlikeli atık türlerinden biridir. Bu konuda en net tavsiye, ömrü dolmayan elektronik cihazları atık haline getirmemektir. Bunun yanında kurumda gerçekleştireceğiniz elektronik eşya değişiminde, cihazı devralacak biri yoksa elektronik eşya geri dönüştürebilir. Bu sayede doğaya karışarak çevreye zarar vermesinin önüne geçebilirsiniz.

4. Su İsrafından Kaçının

Kurumun kalabalık oluşundan dolayı su kullanımına dikkat etmek oldukça zor ve dikkat gerektiren bir konu olacaktır. Bu aşamada sensörlü musluk kullanımı su israfından kaçınmanıza yardımcı olacak ve takip zorunluluğunu ortadan kaldırarak, konforlu bir tasarruf sürecine girmenize olanak sağlayacaktır.

5. Elektrik Kullanımını İyileştirin

Tıpkı su tüketiminde olduğu gibi, elektrik kullanımı için de belli önlemler alınabilir. Bu aşamada koridor, bekleme odası vb. sürekli kullanılmayan alanların ışıklandırmasını sensörlü otomatik lambaları tercih ederek kontrol altında tutabilirsiniz. Bunun dışında, sürekli kullanılan çalışma alanları için düşük enerjili tasarruf aydınlatmalarını tercih etmeniz, kaçınılmaz bir tasarruf süreci geçirmeniz için konforlu ve iyi bir çözüm niteliği taşıyabilir.

Çevre bilinci kazanan her birey, hayatında ufak dokunuşlar yaparak yaratıcı düşünme ve inovasyona katkı sağlayabilir, sürdürülebilir bir yaşamı herkes için mümkün kılabilir. Siz de yaşanabilir bir dünyada nefes almak istiyorsanız bir adım atın, büyük bir yenilik yaratın.

author-avatar

About Erdem Ercan

Hayatın Ritmi eğitim, koçluk ve danışmanlık şirketinin kurucusu, ICF-PCC ve EMCC-SP ünvanlı profesyonel koç, eğitmen, danışman ve konuşmacıdır. 13 yıllık profesyonel çalışma hayatı ve 12 yıllık girişimcilik deneyimine sahiptir. Six Seconds, CMOE ve Solutions Academy' nin ileri seviye eğitmenidir. 2.500 saatin üzerinde koçluk, 3.000 saatin üzerinde Eğitim, 1.300 saatlik Danışmanlık ve 50 saat Konuşma tecrübeleriyle yurt içinde ve dışında önemli firmalarda başarılı sonuçlara imza atmaya devam etmektedir.

Related Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir