Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını dünya genelinde 1,5 milyar öğrencinin fiziksel sınıf ortamından uzaklaşmasına sebep oldu. Bu dönemde dijital eğitimler ve öğrenme yöntemleri geçmişte hiç olmadıkları kadar önem kazandı.

Eğitimde Dijital Dönüşüm Nedir?

Eğitimde dijital dönüşüm, eğitim gören herkes için öğrenme deneyiminin ve ürünlerinin dijitalleştirilmesi demektir. Eğitimde dijital dönüşüm, öğrencilerin öğrenme kaynaklarına daha kolay ve ucuz bir şekilde erişmesini sağlar. Dijitalleşmeyle birlikte dünyanın her yerinden farklı sosyoekonomik statülere sahip insanlar eğitime erişir. Dijitalleşme; mikro dersler, videolar, etkileşimli testler ve oyunlar yoluyla öğrenme yöntemini zenginleştirir. Ayrıca, bilgisayar teknolojisi ve yapay zekâdan yararlanan her öğrenci kendine uygun bir öğrenme metodu seçerek öğrenme sürecini kişiselleştirebilir.

Eğitimde Dijital Dönüşümün Önemi

Eğitimde dijital dönüşümün başlıca amacı, eğitim sürecine dâhil olan tüm kişiler için öğrenme ve öğretme deneyimlerini iyileştirmektir. Modern teknolojinin eğitim sürecine uyarlanması öğretmenler ve öğrenciler arasında işbirliğine izin vererek iletişimi çok daha kolay bir hale getirir. Ek olarak, dijital teknolojiler öğrenciler ve öğretmenler için daha iyi çalışma koşulları sağlayarak iki tarafa da esneklik kazandırır.

Eğitimde Dijital Dönüşüm Trendleri

Eğitimde dijital dönüşüm gün geçtikçe ivme kazanarak gelişen teknoloji trendidir. Son yıllarda öne çıkan ve gelecekte de muhtemelen adını sıkça duyacağımız birçok dijital dönüşüm trendi vardır.

1. Yapay Zeka

Yapay zekâ eğitimdeki en popüler dijital dönüşüm trendlerinin başında gelir. Yapay zekâ, öğrenci değerlendirmelerinde tam objektiflik sunar. İnsan faktörünün değişken ve sübjektif doğası bu işte makineler kadar güvenilir olmayabilir ancak yapay zekâ tarafsız bir değerlendirme yapmak için ideal bir seçimdir. Yapay zekânın bu işlevi yalnızca öğrencinin yararına olmakla kalmaz, ayrıca öğretmen için iş yükü hafifletici bir konsepttir.

Yapay zekâ, öğrenim sürecindeki birçok rutin görevi otomatikleştirmeye olanak tanır. Örneğin; Chatbot uygulamaları öğrenciler tarafından öğretmenlere yöneltilen sık sorulara cevap vermek için kullanılan harika bir yapay zekâ uygulamasıdır. Ek olarak, sinir ağları, yürütülen sınavların sonuçlarını analiz edebilir, başarı analizleri oluşturabilir ve yeni dersler için konu materyalleri düzenleyebilir.

Program, belirli bir öğrencinin güçlü ve zayıf yönlerini hesaba katarak, bilgideki boşlukları doldurmasına ve gerekli becerilerde ustalaşmasına yardımcı olur. Bu nedenle uyarlanabilir öğrenme giderek daha popüler hale gelmektedir. Özel algoritmalar, ortak bir malzeme veri tabanından kişiselleştirilmiş bir iz oluşturur.

2. Nesnelerin İnterneti

Akıllı telefon ve tabletlerin her yaş grubunda aktif olarak kullanılması kötü bir alışkanlık olarak görülse de teknolojinin hayatın her köşesinde yanımızda olması bazı avantajlar sunabilir. Nesnelerin interneti teknolojisi, gerçek zamanlı iletişim ve veri aktarımı sağlayarak öğrenciler ve eğitim kurumları arasındaki iletişim ve etkileşimi iyileştirebilir. Ayrıca, öğrencilerin sınıfta varlığını izlemek ve sınıfta olmamaları konusunda öğretmenleri ve ebeveynleri uyarmak için de kullanılabilir.

3. Online Eğitim

Zoom ve Skype gibi uygulamalar özellikle pandemi döneminde işlevselliğini tüm dünyaya kanıtlamış uygulamalardır. Eğitim kurumları da öğrenme yönetim sistemleri (LMS) olarak adlandırılan kendi çevrimiçi sınıf sistemlerini oluşturarak katılıma esneklik sağlayabilir. Diğer teknoloji trendleriyle birleşen online eğitim, ders içeriğine göre diğer teknoloji trendleriyle bir arada kullanılabilir ve öğrenme deneyimi zenginleştirilebilir.

4. Akıllı Sınıflar

Akıllı sınıflar farklı işitsel ve görsel yardımcılar kullanarak öğrenme deneyimini iyileştiren bir teknoloji trendidir. Akıllı sınıflar tek ve katı bir uygulama şeklinde karşımıza çıkmaz, aksine özel yazılımlar belirli bir sınıfın ve öğrenci grubunun özel taleplerini karşılamak üzere oluşturulur. Özel yazılımlarda ayrıca veri akışları kişiselleştirilmiş ihtiyaçları karşıladığından, dijital altyapı öğretmen-öğrenci iletişimi geliştirir.

5. Sanal Gerçeklik

Öğrenme sürecinin görsel materyallerle desteklenmesi öğrenim sürecine katkıda bulunan büyük etkenlerden biridir. Sanal gerçeklikle 3 boyutlu bir gerçeklik sağlanması öğrencilerin derse olan ilgisini artırarak konuyu daha iyi anlamalarına yardımcı olur. Örneğin; karmaşık bir konuda kavramı görselleştirmek öğrencilerin konuyu kavramasına büyük kolaylık sağlar ve bu da öğrenme sürecini hızlandırır. Ayrıca dersin görsel desteklerle eğlenceli hale getirilmesi derse katılım oranlarının artmasına sebep olur.

Eğitimde Dijital Dönüşümün Faydaları

Eğitimde dijital dönüşüm, erişilebilirlik, kişiselleştirilmiş deneyim, daha fazla katılım, gelişmiş güvenlik ve öğrenci performansına ilişkin daha net iç görüler gibi öğrenci ve öğretmen için birçok olumlu yeniliğe olanak tanır.

Herkes için erişilebilirlik ve kapsayıcılık

Dijital dönüşümle birlikte, dünyanın herhangi bir yerindeki öğrenciler dünyanın herhangi bir yerindeki öğrenim materyallerine ve kaynaklarına kolayca erişebilir veya çevrimiçi bir eğitim programına katılabilir. Ayrıca, özellikle engelli öğrenciler, metinden konuşmaya ve konuşmadan metne gibi teknolojik gelişmelerle birlikte eğitim süreçlerini büyük oranda kolaylaştırabilir.

Kişiselleştirilmiş öğrenme

Öğrenciler, dijital teknolojilerden yararlanarak kendilerine özel bir eğitim süreci planlayabilir. Eğitimde dijital dönüşüm, ders konularının standart bir kalıpta öğrenmeyi zorunlu kılmaz. Yeni sistemde, öğrenim süresi ve şekli tamamen öğrenciye bağlıdır. Öğrenim sürecine katılan tüm unsurlar öğrencinin tercihine ve bilişsel beceri setlerine göre uyarlanabilir.

Daha fazla katılım

Eğitimde dijital dönemine destek olan etkileşimli tahtalar, tabletler, akıllı sınıflar, sohbet robotları, sanal gerçeklik ve yapay zekâ destekli yazılımlar, öğrenme performansını iyileştirerek hem öğrenciler hem de öğretmenler için kolay ve eğlenceli bir öğrenim süreci sağlar. Eğitimin renklendirilerek ilgi çekici bir hale getirmesi öğrencinin derslere gönüllü katılımına büyük katkıda bulunur.

Geliştirilmiş güvenlik ve koruma

Nesnelerin interneti (IoT) ve IP kameraları öğrencilerin derse katılımını yakından takip edebilir. Ayrıca, yapay zekânın yüz tanıma performansı şüpheli kişileri kolayca tespit edebilir ve eğitim kurumlarının güvenliğini iyileştirebilir.

Öğrenci performansının daha net resmi

Bu konuda yapılan birçok araştırma, ebeveynlerin eğitim sürecine olan ilgisinin çocukların okulda gösterdiği başarı performansı için çok önemli bir faktör olduğunu gösterir. Eğitimde dijital dönüşümle birlikte ebeveynlerin eğitim sürecini izlemesi ve takip etmesi geleneksel yöntemlere kıyasla çok daha kolaydır. Ebeveynlere çocuklarının ilerleme durumunu ve katılım raporlarını otomatik olarak düzenli periyotlarda gönderen bir dizi araç ve sistem vardır. Gelecekte ise teknolojinin bu konuda daha ayrıntılı hizmetler sunması muhtemeldir. Örneğin; öğrencilerin genel performansını, güçlü yanlarını, zayıf yönlerini ve tercihlerini analiz ederek, öğrenciye hangi potansiyel mesleklerin ilgi ve yeteneklerine uygun olduğunu söyleyen kapsamlı bir kariyer rehberi oluşturmak hem öğrenci için hem de ebeveyn için yararlı bir öngörü olabilir.

author-avatar

Erdem Ercan Hakkında

Hayatın Ritmi eğitim, koçluk ve danışmanlık şirketinin kurucusu, ICF-PCC ve EMCC-SP ünvanlı profesyonel koç, eğitmen, danışman ve konuşmacıdır. 13 yıllık profesyonel çalışma hayatı ve 12 yıllık girişimcilik deneyimine sahiptir. Six Seconds, CMOE ve Solutions Academy' nin ileri seviye eğitmenidir. 2.500 saatin üzerinde koçluk, 3.000 saatin üzerinde Eğitim, 1.300 saatlik Danışmanlık ve 50 saat Konuşma tecrübeleriyle yurt içinde ve dışında önemli firmalarda başarılı sonuçlara imza atmaya devam etmektedir.

İlgili Bloglarımız

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir